Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX

Şifalı Bitkiler – Huş ağacı, Betula Pendula

Diğer Adları:
Huş ağacı, Birke, Betula Pendula
Ak ağaç Syn: Betula olba
Akhuş Betula rerrucosa
Akhuş ağacı “ ehrh.
Kum huş ağacı
Salkım Huş ağacı

Familyası:
Huşağacıgillerden, Birkengewâchse, Betulaceae

Drugları:
Huş yaprağı; Betula folium
Huş katranı; Betula fix
Huş şurubu; Betula uquor
Huş özsuyu; Betula succus
Huş yaprakları çay ve natürel ilaç yapımında, katranı merhem yapımında ve bitki özsuyu içmek için kullanılır.

Giriş:
Huş ağacı Huşağacıgillerden olup bu grupta takriben 100 bitki mevcuttur. Bunlardan en önemlileri ve en yaygın olarak kullanılanları Akhuş; Betula pendula ve Bataklık huş ağacı; Betula pubescens’tir. Es-kiden bu iki tür aynı isimle anılmış sonradan ayrı isimler verilmiştir. Ağacın gövdesi beyaz olduğundan Ak ağaç diye ve dallarının saklık ve narin olması, rüzgar esince hışırtı çıkarması nedeni ile ve yahut da ilkbaharda bitki gövdesinden yukarı doğru hışır hışır akan su sesi duyulan bu nedenle de Huş ağacı diye anılır. Almanca Bikre kelimesinin Hince, “Bharg” kelimesinden türediği ve beyaz anlamına geldiğidir. Bitkin vatanı Güney Türkistan ve Kuzey Hindistan olup zamanla dünyanın ılıman iklimli hemen her yöresine yayılmıştır. Bir huş ağacı günde 70lt su emerek gövdeye verir ve oradan yapraklara ulaşan su işlendikten sonra büyük bir kısmı gaza (esansa) dönüşür ve bu güzel koku gaz (esans) biz farkına varmadan çevremize güzellikler saçar. Alman ilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre bir ağacın çevreye kattığı değerin 2500Euro olduğunu tespit etmişlerdir.

Botanik:
Huş ağacı hemen her yörede özelliklede ormanlarda, kumluk yerlerde ve humuslu topraklarda yetişir. Soğuğa dayanıklı olması nedeni ile Sibirya’dan Kuzey Afrika’ya kadar çok geniş bir alana yayılmıştır. Türkiye’nin Erciyes ve Ağrı gibi dağ eteklerinde Marmara ve Karadeniz ve de Doğu Anadolu’nun ormanlarında yabani olarak yetişir. Yaprakları ortadan uca doğru ve de ortadan başa doğru üçgen şeklinde veya yumurta şeklindedir. Yaprakların üst yüzeyi açık yeşil, alt yüzeyi soluk yeşil renkli, kenarları kertikli, 3-5cm uzunluğunda, 2-4cm enindedir. Salkım huş ağacının yaprakları tüysüz iken bataklık ağacının yaprak¬larının alt yüzeyi tüylüdür ve bu da bu iki bitki arasındaki en büyük farktır. Erkek çiçekleri 8-10cm uzunluğunda, 0,5-1cm çapında, silindir veya kuyruğundan asılmış kedicik şeklinde olduğundan kedicik diye anılır. Dişi çiçekleri 2-3cm uzunluğunda, 0,6-1cm çapında silindir şeklindedir ve de her iki çiçek ilkbaharda koyu yeşil iken sonbaharda koyu kahverengimsi bir hal alır.

Yetiştirilmesi:
Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkün-dür ve fazla bir özene gerek yoktur.

Hasat zamanı:
Yaprakları Nisan’dan Haziran’a kadar toplanarak havalı ve güneşli bir yerde kurutulur ve kurutulurken ısının 40˚’yi geçmemesine dikkat edilir. şayet ısı bu sıcaklığı geçerse birleşimindeki eter yağı (uçucu yağ) yok olur. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bit¬kinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolan¬ması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.

Bitki özsuyu:
Huş ağacının gövdesine 5-10cm derinliğinde matkapla bir delik açılır ve bu deliğe cam bir boru takılarak akan bitki özsuyu bir cam kavanozda toplanır. Bitki özsuyunun 1-5lt’si 1-3haftada elde edilebilir. Bunun bozulmaması için içine her lt için 5 karanfil tanesi ve 1-2gr Tarçın ilave edildikten sonra buzdolabına konur.

Huş katranı:
Huş ağacının gövde ve kalın dallarının kapakları kapalı bir kapta, kazanda, alttan yakılarak veya damıtılarak katranı elde edilir.

Birleşimi:
Yaprakların birleşimindeki önemli maddeler şunlardır;
a) Flavonit türevleri; %2-3 arasında olup en önemlileri; Hyperosid, Quercitrin, Quercetin, Kâmpferolglikozit ve Myrcetindigalaktosit, Sinensetin
b) Triterpensaponin türevleri; Betulatriterpensaponin-Birbefula, Triterpensaponin-2 ve Betulatriterpensaponin-3, betulatriterpensaponin-1=12-β-Asetoksi-3α, 20(S)-Dihidroksi-dammar-24-en-3-(Hidrogenpropandiat), Betulatriterpensaponin-2=12-β-Asetoksi-3α, 17a, 20(S)-Trihidroksi-dammar-24-en-3- (Hidrogen), Betulatriterpensaponin-3=12-β-asetoksi-3α, 20(S), 25, Trihidroksi-dammar-24-en-3-(Hidrogen)
c) Fenolkarbonikasit türevleri; kahve asidi, chloragenasit ve fenolkarbonikasitler
d) Ayrıca eter yağı türevleri %0,05-0,1, taninler, acı maddeler, C-vitamini, potasyum ve kalsiyum içerir.
Kabuklarının birleşiminde; Flavonitler, tanin, triterpen türevleri; Betulin ve Betulinasit, Luteol ve eter yağı içerir. Butelin gövde ve dallarına beyaz renk veren ana maddedir.
Katranda; Guajakol, kresol, xyloz ve fenol içerir.
Bitki özsuyunda ise genellikle ham madde olarak şeker bulunur.

Araştırmalar:
1) Amerikalı ilim adamları hayvanlar üzerinde yaptıkları deneylerde Betulin’den elde edilen betulinasidin derideki siyah kanseri iyileştir¬diği tespit edilmiştir. Eskiden Ziziphus mauritiana’dan elde edilen betulalinasit şimdi Huş kabuğundan bolca bulunan Betulin’den elde edilmektedir. Bu alandaki çalışmalar devam etmektedir. (ZP.3.96.40)
2) Münih Üniversitesi tarafından romatizma hastası 1200 kişi üzerinde Huş yapraklarından elde edilen kapsülle tedavi denemeleri yapılmış ve hastaların iyileştiği görülmüştür. (GM.9.98.41)
3) Birleşiminde altın başak otu, ortosifon yaprağı ve huş yaprağı karı-şımından oluşan çay harmanı ve damlası idrar yolları rahatsızlıklarını iyileştirdiği tespit edilmiştir. (ZP.4.94.215, ZP.4.00.193 ve GM.02.95.14, ZP.3.98.167)

Tesir şekli:
İdrar söktürücü, antiseptik, güçlendirici (tonik), idrar yolla¬rını dezenfekte edici, vücudu arındırıcı, temizleyici özelliklere sahiptir.

Kullanılması:
a) Araştırmalara göre birleşiminde huş yaprağı, altın başak otu ve ortosifon yapraklarından oluşan çay harmanları ve damlaları idrar yolları iltihaplanması, kumlarına karşı ve de romatizma türlerinde artroza karşı kullanılır.
b) Komisyon E’nin 13.03.1986 tarih ve 50nolu Monografi bildirisine göre idrar yolları iltihapları bakterileri ve kumlarına ve de romatizma rahatsızlıklarına karşı kullanılır.
c) Halk arasında Huş yaprak ve natürel ilaçları başta böbrek ve mesane taşları, kramplar ve kumlarına ve de artroz, artrit, eklem şişmesi ve su toplaması (ödem) gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.

Açıklama:
Prof.Dr.Olafadamın, Walter-Straub enstitüsünde yaptığı araş-tırmalar sonunda özellikle etin içerdiği yüksek orandaki proteinin arachidon asidi artırdığını tespit etmiştir. Bunun da eklem kıkırdaklarının tahriş olmasına neden olduğunu tespit etmiştir. Normalde eklem sıvısının PH değeri 7.4’dür, şayet aşırı miktarda et yenirse PH=6.2’ye kadar düşer yani asitleşir. Böyle bir ortamda eklem kıkırdakları bozulur ve bu da zamanla eklemlerin bozulmasına ve de artroza (eklem yapısının bozul-ması) dönüşür. Prof.Dr.O.adam ve ekibi yaptı araştırmalar neticesind3e kişinin haftada en fazla bir defa et ve et mamulleri yemeleri, fazlasının çeşitli rahatsızlığa neden olabileceğini ispatlamıştır. (GM.9.98.41) Hatır-lanacak olursa Peygamber Efendimiz (s.a.v) “her gün et yemeyiniz” buyurmuşlardır. İşte eklem kıkırdaklarında arachidon asidin çoğalması ile buralarda asitleşme oluşur ve bu asit kıkırdakları tahriş eder (yıpratır) bu noktada Huş’un birleşimindeki saponinler arachidon asidi sünger gibi emerek zararsız hale getirir.

Çayı:
Huş yaprağından iki kahve kaşığı demliğe konur ve üzerine 300-400ml kaynar su ilave edildikten sonra 5-10dk demlenmeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir.

Çay Harmanları;

Gökçek Mesane ve Böbrek çayı
>20 gr Huş yaprağı
>20 gr Atkuyruğu otu
>20 gr Ayı üzümü yaprağı
>20 gr Ortosifon yaprağı
>20 gr Ayrıkkökü

Gökçek mesane ve böbrek çayı (idrar yollarını üşütmeye karşı);
>45 gr Ayı üzümü yaprağı
>20 gr Huş yaprağı
>20 gr Ayrık kökü
>15 gr Ardıçkozalağı

Gökçek mesane çayı (idrar yollarını üşütme, taş ve kumlara karşı);
>20 gr Huş yaprağı
>20 gr Ayrık kökü
>20 gr Altın başak otu
>20 gr Kayışkıran kökü
>20 gr Meyan kökü

Gökçek Mesane ve böbrek çayı (mesane ve böbrek üşütmesine karşı);
>40 gr Ayı üzümü yaprağı
>20 gr Kayışkıran kökü
>15 gr Orta sifon yaprağı
>15 gr Ayrık kökü
>10 gr Isırgankökü

Gökçek mesane ve böbrek çayı (idrar yollarını üşütme, kum ve taşlarına karşı);
>25 gr Ortosifon yaprağı
>25 gr Kayışkıran kökü
>20 gr Altınbaşak otu
>20 gr Huş yaprağı
>10 gr Ayrıkkökü

Gökçek Mesane ve böbrek çayı (idrar yolları üşüme, taş ve kumuna karşı kullanılır);
>25 gr At kuyruğu otu
>20 gr Huş yaprağı
>20 gr Altın başak otu
>20 gr Kayış kıran kökü
>15 gr Ayrıkkökü

Gökçek terletici çay (ateşli hastalıklarda terlemek isteniyorsa);
>20 gr Söğüt kabuğu
>20 gr Mürver çiçeği
>20 gr Ihlamur çiçeği
>20 gr Huş yaprağı
>10 gr Ergeç sakalı çiçeği
>10 gr Papatya çiçeği

Huş özsuyu:
Gövdeden elde edilen özsuyun bozulmaması için 8-10 karanfil ve 1-2gr tarçın ilave edilir ve buzdolabına konur. Günde 3 defa bu özsudan birer yemek kaşığı 23-hafta süreyle alınır.

Huş ekstresi:
Huş yaprakları etanol ve su karışımı ile ekstraksiyonu yapılır. Elde edilen ekstreden günde 3-5defa, 15-20damla, 4-8hafta sü-reyle alınır. Yukarıdaki çay harmanlarından da ayır ayrı ekstresi yapıldık-tan sonra karıştırılarak iksiri yapılır ve ekstresi gibi kullanılır.

Yan tesirleri:
Bilinen bir yan tesiri yoktur.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*