Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX

Acaba gerçekte depresyonda mısınız?

Acaba gerçekten depresyonda mısınız?

Bunalım…şarkılara konu olur ara sıra;depresyondayım unutuldum,aldatıldım deriz…bir takım günler hatta haftalar boyunca evimizden çıkmak istemeyiz.e haliyle nedenini merak eden çevremize izah etme yapmaya üşenir;”bu aralar depresyondayım yaa” der geçeriz…veya mektep/meslek yaşamımız yolunda gitmiyordur; o gün ofise girmek yerine hemen depresyona giriveririz kendimizce…Peki nedir bu herkesin zahmetsizce girebildiği bir türlü dolmayan yer?Doğrusu depresyonda mıyız yoksa herkeste olabilecek küçücük bir üzüntüyü dağ yapan felaket tellalı yapan bir hafıza yapımız mı var..? Birlikte inceleyelim…

Bir ‘beyin bozukluğu’ türüdür bunalım. Beynin ön alanlarında, alın ve şakak bölgelerinde ortaya çıkan bir hastalıktır.Yani aslında,sıkışık trafikte yalnızca 20 dakika eve geç varacağımız için ‘’offf depresyona gireceğim şu anda!” diyebileceğimiz değin basite alınmaması gereken bir konudur.Hem vücudu ayrıca duygu durumu (mood dediğimiz olay) ayrıca de sağlıklı düşünme yapısını etkiler.Bazen hepimiz fazla üzülürüz,fazla sevdiğimiz bir yakınımızı kaybederiz,önemli bir kazanın şokunu üstümüzden uzun vakit atamayız,meslek başvurumuz kabul olmayınca dibe çöktüğümüzü hissederiz şayet de.Ancak depresyon, muhakkak “geçici endişe” ile aynı şey değildir…

Bunalım diyebilmemiz için aşağı oysa belirtilerin her gün veya son iki haftadır devam etmesi gerekir.

Önceden yapılan işlerden ve aktivitelerden tutku almamak,

Gençlerde duygu değişiklikleri görülmesi, çabuk çileden çıkartmak,

Her gün aralıksız kendini dertli hissetmek, çökkünlük hali,

Uyku problemleri (çok uyuma, uyku aralarında sık sık uyanma, uykusuzluk çekme,az uyuma)

Bir işe motive olamamak, dikkatin çabuk dağılması, rahatsızlık

Kendini işe yaramaz, değeri olmayan biri olarak görmek, ölmeyi dikkate almak,

Vücudun işlevlerinin azalması, cinsel gönülsüzlük, bitkinlik hisleri,

Geçmişi ve geleceği düşündüğünde karamsar olmak, yaptıklarından kendini sorumluluk sahibi tutmak,

İntihar etmeyi dikkate almak ve planlamak,

Kişide bu belirtilerin hepsinin görülmesi şart değildir,bir kısmının görülmesi de yeterli olabilmektedir.Ancak minimum 2 haftadır devam ediyor olması ola ki de artarak) teşhis konunulmasında önemlidir.

Buhran çeşitlerine bakacak olursak ;

1-Organik-Fiziksel Nedenli Bunalım Çeşitleri:

-Anemi

-Vitamin Eksikliği

-Tiroid hormonu eksiklikleri

-Enfeksiyon hastalıkları

-Kronik romatizmal hastalıklar

-Kronik kalp ve damar hastalıkları

-Beyin kanamaları sonrası kısmi veya daimi felç durumları

-MS(Multipl Skleroz)

-Beyin Tümörleri

-Yüksek kan basıncı

-Kronik Sinüzit

-Kan şekeri dengesizlikleri

-Tedavi amaçlı sürekli kullanılan bazı ilaçlar(kan basıncı ilaçlarının bazıları, bazı antibiotikler, bilhassa kartizollu ilaçlar.

-Kronik ağrılar(baş ve diğer ağrılar)

-Yürek operasyonları sonrası

-Kronik Böbrek Hastaları

-Kadınlarda Hormonal dengesizlikler

-Epilepsi(epilepsi)

2-Psikiyatrik Nedenli Bunalım Çeşitleri

-Panik Bozukluk-Panik Hücum

-Obsesif Kompulsif Bozukluk(takıntı-takıntılar)

-Sosyal Fobi

-Şahsiyet Bozuklukları

-Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu

-Alkol ve madde başvuru formu Bozuklukları

-Psikotik hastalıklar(Şizofreni gibi)

-Travma Sonrası Stres Bozukluğu

3-Esas Depresyon(pür bunalım) bir duygudurum bozukluğudur.

-Majör Buhran (ağır-büyük depresyon)

-Manik Depresif Bozukluk(Bipolar affektif bozukluk) ‘un buhran fazı

-Distimik depresyon

-Hamilelik ve doğum sonrası dönem depresyonları

-menopoz sonrası buhran

-Atipik bunalım

-Reaktif bunalım(dış bir nedene emrindeki)

Depresyon,kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha artı görülür. Menstrüel döngüde (âdette) değişimler, gebelik, düşük yapma, doğum sonrası, erken menopoz gibi hormonal sebepler kadınlarda depresyonun daha fazla görülmesini neden olur.Ayrıca ‘annelik’ gibi ağır sorumlulukların olması da bir etkendir.

Erkeklerde ise daha eksik görülür ancak ihtihar oranı yüksektir.Erkekler genel olarak depresyonu içki,bir takım uyuşturucu haplar veya ‘artı çalışma’ ile maskelemeye çalışırlar.Bunalım erkeklerde kendisini çaresizlik veya karamsarlıktan ziyade cesaret kırılması,tedirginlik,sinirlilik şeklinde hissettirir.Ayrıca genelde erkekler depresyon konusunda takviye almayı kadınlara oranla daha eksik isterler.

Yeni çalışmalar depresyonun yürek damar hastalıkları riskini artırdığını gösteriyor ve bu tehlike erkeklerde kadınlarda daha fazla bulunuyor.

Yaşlılıkta rastlanan buhran daha çok hastaların birtakım maddesel şikâyetlerle doktora gitmeleriyle ortaya çıkar.Çünkü ihtiyar ahali ne eyvah ama duyguları konusunda konuşmayı pek istemezler. Özellikle gelişmiş ülkelerde erkeklerde intihar oranı 70’li yaşlardan sora artış gösterir ve 85 yaşından sonra en yüksek düzeyine ulaşır. Bunun sebebi yaşlıların daha sık intihar girişiminde bulunmaları değil, genel afiyet durumları zaten bozuk olduğu için, intihar girişiminden sağ kurtulamamalarıdır.

Her ne kadar onlara yakıştıramayıp ‘’minicik çocukta buhran mu olurmuş” desek de maalesef bunalım çocuklarda da görülebiliyor. Depresif çocuklar genel olarak hastaymış gibi davranır, okula gitmeyi reddeder, anne babalarına sıkı sıkı sarılıp bırakmazlar, yakınlarının öleceğinden korkarlar. Yaşları azıcık daha büyük olan çocuklar ise küserler, somurturlar, okulda rahatsızlık yaratırlar, kesintisiz şikâyet ederler, negatif tepkiler verirler ve anlaşılmadıklarını düşünürler. Çocukluk çağında bu tür davranışların gerçekten alışılagelmiş olarak kabul edildiği için uzmanlar bunun geçici bir dönem olduğu mu yahut bunalım mu olduğu konusunda zorlanabilirler.

Yazımın başında söylediğim gibi ; geçici üzüntüleri bunalım zannedip kendimizi kendi ellerimizle karamsarlığa itmemeliyiz…İnsan beyni negatif düşünmeye daha yatkındır.Bu yüzden özellikle sağlıkla ilgili konularda kendi bildiklerimizden ziyade bir uzmana,doktora danışmaya son derece önem vermeliyiz…

Buhran tedavi edilebilen ve tamamen düzelebilen bir hastalıktır. Eğer belirtiler 2 haftadan daha uzun sürüyorsa mutlaka bir psikiyatriste gidilmelidir. Ülkemizde takriben her 10 kişiden birinde bunalım görülmektedir.Günümüzde fazla etkili buhran tedavisinde çok etkin ilaçlar geliştirilmiştir ve hem psikiyatristlerin tedavide birçok seçenekleri vardır.Hastanında ‘istemesiyle’ 2-3 aylık bir çare ile önemli düzelmeler sağlanabilmektedir.

Her hastalıkta olduğu gibi buhran tedavisinde de en büyük tezgâhtar kendimiziz…Ülkemizde ‘psikoloğa gitmek ‘ her ne değin çok farklı algılansa da unutmayalım oysa nasıl ahenkli şekilde diş kontrolüne gidiyor veya kendimize check-up yaptırıyorsak bir psikiyatr/psikolog polikliniğine gitmek de aynı derecede önemlidir.Her şeyde erken teşhisin önemli olduğu zorunlu bir reel…Bu yüzden lütfen kendinizi fena hissettiğinizde,belirtileri farkettiğinizde hatta az önce belirtiler başlamadan önlem almanız gerektiğinde uzman kişilerden takviye almaktan çekinmeyin…