Diğer Adları:
Böğürtlen, Brombeere, Rubus fruticosus L.
Familyası:
Gülgillerden, Rosengewaechse, Rosaceae
Drugları:
Böğürtlen Yaprağı: Rubi fruticosi folium
Böğürtlen Meyvesi: Rubi fruticosi frutus
Böğürtlen kökü: Rubi fruticosi radix
Böğürtlen Meyve suyu: Rubi fruticosi sirupus
Böğürtlenin genellikle yaprakları, fakat nadiren de olsa kökünün de çay ve natürel ilacıda yapılır. Ayrıca Meyveleri taze olarak yenir, suyu çıkarılır ve yahut ta şurubu yapılır.
Botanik:
Böğürtlen gülgillerin alt grubu olan rubusgillerden olup bu gruba 100’lerce böğürtlen ve ahududu türleri dahildir. Vatanının batı Hindistan ve Pakistan olduğu tahmin edilen bitki zamanla doğuda Türkistan üzerinden Çine ve batıda Horasan üzerinden batı Avrupa’ya ve kuzey Afrika’ya kadar yayılmış ve nihayet son olarak kuzey Amerika’ya kadar yayılmıştır. Türkiye’nin Marmara ve Karadeniz bölgelerinde yabani olarak yetişir ve genellikle ılıman bölgelerde, sulak ve nemli topraklarda, seyrek ve bakımsız ormanlarda daha çok yetişir. Gövde genellikle yay şeklinde eğik üzeri oldukça sık dikenli, köşeli veya yuvarlaktır. Uç kısmı toprağa değdiğinde buraya kök salar ve böylece olduğu yerde kısa sürede koloniler oluşturur. Bitkinin altına ışık sızmadığından böğürtlenin altında başka bir bitki yetişmez ve bu nedenle bitkinin altı kuş ve tavşanlar için iyi bir sığınak olur. Böğürtlenin sürgünleri birinci yıl çiçek açmaz ve meyve vermez sadece gelişir ve büyür. Sürgünleri ikinci yıl çiçek açar ve meyve verir ve bu dallar sezon sonunda kuruyarak ölür. Kuruyan dallar altta kalır ve yeni sürgünler üstte böylece başta kuşlar ve tavşanlar için kümbetler oluşur. Alt yaprakları 5’li veya 7’li üsttekiler 3’lü veya 5’li şekilde olan kanat yapraklardan oluşur. Kanat yaprakları meydana getiren yan yapraklar eliptik veya ters yumurta şeklinde, uçlara doğru sivri, kenarları dişli veya kertikli, üst yüzeyi mat yeşil, alt yüzeyi grimsi yeşil, hafif tüylü, derin damarlı ve üzeri pürtüklüdür. Çiçekleri genellikle sürgünlerin uç kısmında, yaprak diplerinden çıkan bir sap üzerinde ve topluca bir arada bulunurlar. Çiçeklerin taçyaprakları beş adet oval veya kalp şeklinde beyaz, pembe veya kırmızımsı renkte olup ortasında 15-20 adet döllenme tozluğu bulunur. Böğürtlenler Mayıs ayında çiçek açmaya başlar ve bu Ekime kadar devam eder, zira böğürtlenlerin aynı dalında bir kısmı çiçek açarken, bir kısmı yeşil, bir kısmı kırmızı ve bir kısmı tamamen olgunlaşmış olup siyahımsı mor bir renk alır.
Yetiştirilmesi:
Bir böğürtlen fidesi veya kökü bulunduğu yerde hemen yayılır. Böğürtlen hızla yayıldığından her yıl sürekli budanması gerekir.
Hasat zamanı:
Nisandan Eylüle kadar yaprakları toplanarak kurutulur, yaprakları kuruturken ısının 40˚’yi geçmemesi gerekir. Meyveleri ise Temmuzdan Ekime kadar toplanır, taze yenir veya meyve suyu çıkarılır ve yahut da reçeli yapılır. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, pa-ketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kuru-tulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşi-mindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.
Birleşimi:
a) Yaprağındaki en önemli madde Tanin olup Tanin türevleri %7-9 arasında olup en önemlileri; Gallotanin ve Ellagitanin’i sayabiliriz.
b) Organik asitler; Malik asit (Elma asidi), Sitrik asit(Limon asidi), İzo limon asidi ve Oksalik asit içerir.
c) Ayrıca Flavonitler, C-vitamini ve az miktarda Uçucu yağ içerir.
d) Köklerinde; Tanin, acı maddeler, az miktarda eterik yağ va Saponinler içerir.
e) Meyvelerinde; Organik asitler, Pektin, Şeker, Antosiyanglikozitler ve vitaminler içerir.
Böğütlen ve ahududu taninleri hem R1-R5’e kadarmazıasidi ile yüklenmiş olabilir, hemde R3-R4’de sadece H (hidrojen)atomu ile yüklenmiş olabilir.
Tesir şekli:
Damarları büzücü, ishali önleyici, iltihapları önleyici, idrar artırıcı, kandaki şekeri düşürücü, hafif teskin edici ve hafif serinleticidir.
Kullanılması:
a) Böğürtlen Üniversite kliniklerinde araştırılarak tedavi denemesi yapıl-mamıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Örneğin bademcik iltihaplanmasına kaşı Adaçayı, A.Itırkökü, ZYE, Limon veya Gökçek İksiri daha etkilidir.
b) Komisyon E’nin 22a nolu ve 1990 tarihli monografi bildirisine göre böğürtlen yaprağı başta: Ağır ve anormal olmayan ishal ve haricen ağız ve yutak iltihaplanmasına karşı gargara yapmak için kullanılabi-leceği beyan edilmiştir.
c) Halk arasında haricen bademcik, ağız içi, ve dişeti iltihaplarına karşı gargarası yapılır. Dahilen ise mide ve bağırsakları kuvvetlendirir, kandaki şekeri düşürür, ishali önleri, kanı temizler ve metabolizmayı kuvvetlendirir.
Çayı:
Taze veya kurutulmuş böğürtlen yapraklarından iki tatlı kaşığı demli¬ğe konur ve üzerine 300-500 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dakika demlemeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir.
Çay Harmanları;
Gökçek ishal çay (çocuklar için);
>25 gr Hamamelis yaprağı
>25 gr Böğürtlen yaprağı
>20 gr Adaçayı yaprağı
>20 gr Papatya çiçeği
>10 gr Nane
Dr.B.Jürgens’e göre uyku çayı;
>30 gr Kedi otu kökü
>30 gr Şerbetçi kozalağı
>20 gr Kılıç otu
>20 gr Böğürtlen yaprağı
Ev çayı;
>20 gr Böğürtlen yaprağı
>20 gr Ahududu yaprağı
>20 gr Nane yaprağı
>20 gr Kuşburnu
>20 gr Hibiskus çiçeği
Egwa-Wiveda’ya göre Ev çayı;
>20 gr Rezene tohumu
>20 gr Ihlamur çiçeği
>20 gr Kuşburnu
>15 gr Böğürtlen yaprağı
>10 gr Mürver çiçeği
Gökçek Ev çayı;
>20 gr Ahududu yaprağı
>20 gr Böğürtlen yaprağı
>20 gr Hibiskus çiçeği
>20 gr Oğul otu yaprağı
>20 gr Papatya çiçeği
>20 gr Kuşburnu
Gökçek Kahvaltı çayı;
>20 gr Çilek yaprağı
>20 gr Böğürtlen yaprağı
>20 gr Nane yaprağı
>20 gr Ihlamur çiçeği
>20 gr Ahududu yaprağı
Gökçek Kadınlar için uyku çayı;
>20 gr Kediot kökü
>20 gr Oğul ot yaprağı
>20 gr Kılıç otu
>20 gr Böğürtlen yaprağı
>20 gr Çarkıfelek otu
Creiburg Engel Eczanesine göre ev çayı;
>36 gr Hibiskus çiçeği
>13 gr Böğürtlen yaprağı
>10 gr Kuşburnu
>8 gr Nane yaprağı
>8 gr Papatya çiçeği
Georg’a göre üşütme çayı (üşütmeye karşı);
>20 gr Böğürtlen yaprağı
>20 gr Çilek yaprağı
>20 gr Meyan kökü
Yan tesirleri:
Bilinen bir yan tesiri yoktur.
B) Türk Böğürtleni, Anatolische Brombeere, Rubus sanctus SCHREBER
Rubus anatolicus Focke
Çiçekleri pembe yer yer eflatun, pembe veya kan kırmızısı renktedir. Meyve ve yaprakları bir öncekine göre oldukça küçüktür, fakat lezzetli ve tatlıdır. Bu bitki hakkında geniş bilgi vermek isterdik ama Türk Üniver-siteleri henüz bir araştırma yapmadılar, bir gün yaparlarsa bizde bilgi sahibi oluruz. Türkiye’de 10.000’in üzerinde şifalı bitki olduğunu İngiliz asıllı araştırmacı yaptı 30 yıllık araştırmalarla iddia ediyor. Pasifik Porsuk ağacı üzerine ABD Kanserojen Enstitüsü 40 araştırma yaptıktan sonra Taxol isimli kansere karşı kimyasal bir ilaç geliştirdi, fakat yan tesirinin çok olması ve de bir tedavinin 20-50.000 Euro tutması nedeniyle şimdilik çok sınırlı kullanılıyor. (Bayanlardaki yumurtalık ve rahim kanserine karşı) Oysa Gökçek iksiri hem daha etkili hem de yan tesiri yoktur.
Çiçekleri pembe yer yer eflatun, pembe veya kan kırmızısı renktedir. Meyve ve yaprakları bir öncekine göre oldukça küçüktür, fakat lezzetli ve tatlıdır. Bu bitki hakkında geniş bilgi vermek isterdik ama Türk Üniversiteleri henüz bir araştırma yapmadılar, bir gün yaparlarsa bizde bilgi sahibi oluruz. Türkiye’de 10.000’in üzerinde şifalı bitki olduğunu İngiliz asıllı araştırmacı yaptı 30 yıllık araştırmalarla iddia ediyor. Pasifik Porsuk ağacı üzerine ABD Kanserojen Enstitüsü 40 araştırma yaptıktan sonra Taxol isimli kansere karşı kimyasal bir ilaç geliştirdi, fakat yan tesirinin çok olması ve de bir tedavinin 20-50.000 Euro tutması nedeniyle şimdilik çok sınırlı kullanılıyor. (Bayanlardaki yumurtalık ve rahim kanserine karşı) Oysa Gökçek iksiri hem daha etkili hem de yan tesiri yoktur.